12 Şubat 2014 Çarşamba

Dostluk


Merhaba

Yarıyıl tatili nedeniyle İstanbul'a çıkartma yaptık. :) Tabiki bir şehri şehir yapan yaşanmışlıklar ve dostlar.

Gider gitmez hasret gidermemiz lazımdı. Hepimiz farklı yerlerdeyiz. Ben Mersin de Çiğdem Dalyan Şenay ve Yaprak İstanbul'da ( sefil hayatlarına devam ediyorlar :) ) Şaka bir yana biz Çiğdem ile İstanbul da gezinirken söylendiğimiz şeylerin aynı olduğunu fark ettim. Ufff ne soğukkk offf ne kalabalık ahhh ne kadar gürültü var :)
Neyse güzel olan arkadaşlık dostluk. EEE 4 hatun toplanıp ne yapar tabiki kadıköy de rakı muhabbeti. Kadıköy'de bir mekana gittik Adıı Benusen. Arkadaşımız ayarladı ona laf yok sağolsun mekan güzeldi. Fakattt mezeler felaketti. Yada bizim damak tadı öyle gelişti ki memleket nedeni ile bana biraz yavan geldi. Ne fava fava gibiydi ne patlıcan salatası :) kendi yemeklerimi övmüş gibi olmayayım fakat ben hepsinden daha güzel yapardım. :)

E zaten yemek bahane sohbet şahane durumu olduğundan konuya fazla takılmadık. Kah güldük kah sinirlendik, kah sistemi eleştirdik, kah eskileri yad ettik. Güzel bir akşam oldu.

Tabi çocukların okulları ile ilgili mevzuları konuşurken Yaprak sanırım biraz bayıldı fakat gülü seven dikenine katlanır :)


O güzel Dost akşamından

İnsan başka yerlere göç ettiği zaman en çok dostlarını arıyormuş. Benim çok kalabalık bir arkadaş çevrem hiç bir zaman olmadı. Belkide hayat çok fazla izin vermedi çalışıp hayatın sorumluluklarını yüklenmem gerekirken çok arkadaş ortamlarında olamadım. Fakat beni hayatta tutabilecek sayılı da olsa dostlarım var. Sonradan fark ettim ki ben zaten öylesine gündelik boş konuşmak için arkadaş istemiyorum çevremde samimi sıcak insanlardan ufakta olsa bir çevre yetiyor bana.

Mersin e geldiğimden beri yalnız hissediyorum. Tabiki bir çok insanla karşılaştım tanıştım fakat insanın kapısını çalıp sorgusuz sualsiz içeri girip  hadi bana bir kahve yap diye bileceği insanların etrafında olmaması, Nedensiz canın sıkıldığında kendini birinin yanına atıp off bugün çok canım sıkılıyor dediğinde seni irdelemeye çalışmadan iyi vakit geçirmeni sağlayacak insanların çevrende olması çok önemliymiş. Burada çok güzel bir hayatım olmasına rağmen bunları özlüyorum.


Bu da Ada ve Buse dostluğu ömürlük dostluk.

Belli bir yaştan sonra dost edinmek zor onu anladım. Kızım bu konuda çok şanslı doğduklarından beri beraber olduğu bir dosta sahip iler dede çok büyük ihtimalle devam edecek arkadaşlıkları etsinde insanın böyle dostluklara her zaman ihtiyacı var. Beraber gülüp beraber ağlayabilecekleri günleri olsun....

Ben arkadaşlarımı ne kadar özlediysem kızlar da bir birlerini o kadar özlemişler. Ara ara durup sarılmaları Türk filmlerine taş çıkaracak cinsten.

Tatil boyunca sadece 2 gün görüşebildiler, malum sayılı zaman çabuk geçiyor. Buse sürekli bana soruyor anne Dalyan a gidebilirmiyiz. Bende gideriz tabi diyorum. Götürmeyide çok istiyorum. görüşsünler diye bende arkadaşımı görebileyim diye. Bir tek vize sıkıntımız var :) onuda aşarsak tadından yenmez ama aşamasakta ben yinede bir yolunu bulup çocukları buluşturmayı hedefliyorum. Büyüklerin sıkıntıları çocukları yormamalı.



Bu da süpriz hediye küpelerim :) çok güzeller. Güzel olmalarının sebebi bir dosttan gelmeleri tekrar teşekkürler Çiğdem. Tabi sadece o da değil bir de bir hikayesi anısı olması. Bu küpeleri her taktığımda O akşamki hediye değiş tokuşunu ve Şenay'ın altın dışında küpe takamadığını hatırlayacağımm :) 

Güzel bir gülümseme ile bitiriyorum yazımı.

Sevgiler 

Alev

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Merhaba

Blogumu okuduğunuzda yorum bırakırsanız sevinirim. Ziyaret ettiğinizi ancak yorumlarınızdan anlayabiliyorum.
Teşekkürler