11 Ocak 2013 Cuma

Mutluluk mu? Mutsuzluk mu? Tercih Bizim mi?


Merhaba

Soğuk havalardan herhalde bu arabiraz durgun gibiyim. Belkide dinleniyorum kendimce. İş hayatında iken çevremde hep aynı sorunlardan muzdarip hep aynı şeylerden şikayet eden insanlar vardı. İşe ara vermemle beraber bu sorunları duymaktan uzaklaştım. Nedeni ise daha az insanla görüşüyor olamam olabilir. Şimdi düşündüğümde hep aynı şeyleri konuşuyormuşuz ve kısır bir döngünün içine girmişsiz anlıyorum. Kendimizi mutsuz etmek için uğraşıyormuşuz adeta yada zincir etkisi ile birbirimizi etkiliyormuşuz. Trafik çok kötü, yöneticim anlayışsız, yeteri kadar para kazanamıyorum yada bana hak ettiğim para verilmiyor diye bir sürü bahanemiz olmuş herkeste de bu olduğu için biribirimizi etkilemişiz.

Ben çok stresli ve yorucu bir iş yapıyordum. çoğu insan için duyduğunda deli misin o iş bırakılır mı? Şirketin çok iyi, iyi para kazanıyorsun çoğu insana göre böyle bir iş nasıl bırakılır dediler. Şaşıranlar çok oldu. Ben şimdi kendimi yıprattığım o işi bırakarak hayatımı geri kazandığımı hissediyorum. Eskiden çoğu şeyden şikayet ederdim. Offff  Pofff sesleri sürekli çıkardığım seslerdi. Çok sinirli idim en ufak bir terslikte sanki tüm hayatım bitmiş gibi gelirdi. Bunların hepsinden kurtuldum. Demek ki ben böyle bir insan değilmişim şartlar beni bu hale getirmiş dedim. Tabi sevgili eşimin hakkını diyemeyeceğim. Eğer o dur artık demeseydi ben hala o Offflar Püfflerle bu hayata devam eder kariyer için belkide en güzel yıllarımı harap etmiş olurdum. Sağolsun o bana destek oldu. Yapmak istediğim bir işi yapmak yada yapmaktan hoşlandığım bir şeylerle uğraşmak için. Tabi alışmış kudurmuştan beterdir diye bir atasözü var. 6 ay oldu kurumsal hayattan ayrılalı. Fakat ben yine ufak ufak kaşınmaya başladım. Çalışıp birşeyler üretmem lazım diyorum. Araştırıyorum fakat bu sefer kendimi yıpratmadan çalışmak sadece benim için bir üretim olacak şekilde bir iş yapma hedefim var.

Mutluluktan bahsederken nerelere geldim. Geçenlerde başımdan geçen bir şey anlatmak istedim aslında yada bir duyguda diyebiliriz.
Alışveriş merkezin de kızıma ve eşime ufak tefek süpriz birşeyler almak için dolaşıyordum. Elimde poşetler çantam da kitabım alışveriş arasında bir cafe de kahvemi yudumlarken bir yandan da kitabımı okumayı kısaca keyif yapmayı geçiriyordum aklımdan.  Ruh halim oldukça pozitif yüksek ölçüde neşeli yüzüm gülümser halde dolaştığım esnada bir dükkana girdim. Sabah saatleri olduğu için AVM boştu. Dükkanlarda da pek müşteri yoktu. Dükkana girmemle beraber bir görevli kız ağlayarak arka tarafa geçti.  Ben mağaza içinde bakınırken arkadan çok daha şiddetli ağlama ve bağırma sesleri geliyordu. Hayatımı tükettiniz beni mahvettiniz sözlerini duydum. Çığlıklar arasında ve bir an mutluluğumdan utandım. Neden bilmiyorum. Hemen aklıma kötü olduğum zamanlarım geldi.  Yardım edebileceğim hiç birşey yoktu. Kim bilir neler olmuştu. Sonra dedim ki şimdi sen kendine kurduğun yeni dünya da mutlusun. Fakat insanlık hala mutsuzluklar yaşamaya devam diyor. Herkes için birşeyler yapabilirmisin yada herkes senin gösterdiğin kararlılığı gösterip mutsuzluğundan sıyrılabilirmi? Bilemiyorum. Ben mutsuzluk ve imkansızlar içinde yandıktan sonra küllerinden yeni den doğabilen bir mucize olarak isimlendiriyorum kendimi. Bunu düşündükten sonra utanmam geçti. Ben mutluluk için bir savaş vermiş ve elde etmiştim. Şuan bazı arkadaşlarım seni örnek alıyoruz. Etrafımızda bu kadar kötü giden şey varken sen bize ışık oluyorsun kendimiz için istediklerimiz de umut oluyorsun diyor. Bazı arkadaşlarımda hayatında iyi giden şeyleri kimselerle paylaşma nazar değer diyor. Ben mutluluğun aynı mutsuzluk gibi paylaşıldıkça yayılacağına inanıyorum oysa ki, o nedenlede nazar değecek diye korkmuyorum.

Ben hayatta herşeye negatif bakan sürekli olumsuzu düşünen hep zorluklarla uğraşmak zorunda kalan kişi; artık hayata pozitif bakabiliyorsam, olumlu düşünebiliyorsam insanlara iyi enerji yayabiliyorsam bunu herkes yapabilir diye düşünüyorum. Önemli olan doğru seçimleri yapıp sancılı dönemleri atlatacak gücü bulup hayatı istediğiniz yönde değiştirebilmek.  Hayatta aynı ticaret gibi Risk yoksa Kazanç yok. Bazı şeyleri göze alamayıp hayata katlanıyorsanız hiç bir zaman mutluluğu aramayacaksınız anlamına geliyor.


Yani sonuç olarak aslında tercih bizim.

Uzun oldu bu yazım dolmuşum demek ki aktı gitti satırlar. Bu arada kardeşimin bizim evde kalmaya başlamasıyla bizde sinema günlerine başladık.

Bu hafta Anna Karenina filmini izledik. Tavsiye edilir. Roman çok daha derin film de bazı yerler çok daha kısa geçilmiş fakat ben filmi izlerken sinemadan çok kendimi bir tiyatro izliyormuş gibi hissettim. Filmin çekim tarzı hoşuma gitti.

Başroldeki kadın karakter de gerçekten çok güzeldi :)

Hoşçakalın mutlu kalın

Alev





4 yorum:

  1. Hımm, güzel bir yazı.
    Ben de ''mutluluğun'' paylaşıldıkça arttığına canı gönülden inanıyorum.

    Bir diğer mutlu anne

    YanıtlaSil
  2. Mutluluğumuz daim olsunn :)

    YanıtlaSil
  3. MERHABA :)ÇOK GÜZEL ANLATMIŞSINIZ... DURU HEMDE DUPDURU... ALLAH DAİMA NEŞELİ MUTLU EYLESİN...HADİ NEŞENİZİ BİRAZ BİZEDE ALIN GELİN KAHVE İÇERİZ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutluluklar sokağı çok teşekkür ederim. Kahveyi de pek severim. :)

      Sevgiler

      Sil

Merhaba

Blogumu okuduğunuzda yorum bırakırsanız sevinirim. Ziyaret ettiğinizi ancak yorumlarınızdan anlayabiliyorum.
Teşekkürler