2 Nisan 2013 Salı

Koku


Merhaba

Baharın gelmesiyle birlikte bir çok koku yayıldı ortalığa. Tabi bu kokular bazen her insanın hissedebileceği kokular olmuyor. Ben hayatımı değiştirmemle beraber tatları kokuları görüntüleri çok daha iyi alır oldum sanki öyle hissediyorum. Hatta bazen hislerimin bile değiştiğini görebiliyorum ve seviniyorum.

Malum Mersin turunç kokuları ile bezendi. Haftasonu Mersin den Tarsusa gidene kadar otoyolda camlarımız açıktı. Özellikle otoyol dedim çünkü alışılmışın aksine otoyol egzoz değil mis gibi turunç kokuyordu. İşin komik tarafı akşam dönüşte yine camlarımızı açtığımızda bu sefer şehir turunç artı kebab kokuyordu. :) Bu memlekete özgü kokular bunlar bunları çoğu yerde hissetmeniz mümkün değil. Eşimle yolda göz göze geldik ve gülmeye başladık. Turunç üzerine kebab kokusunu alınca.

Malesef evinmizin bahçesinde turunç yok. Büyük bir hata yapıp bahçeyi bu ağaçtan mahrum bırakmışlar. Oysa şimdi balkonda oturununca mis gibi deniz kokusuna birde turunç kokusu eklenirdi ki keyif üzerine keyif olurdu.

Hava sıcak buralarda ama kasvetli basık. Çöl tozu denilen bir durum var buralarda Mardin ve Urfayı daha çok etkiliyor ama hava dalgaları ile buralara kadar geliyor. Yağmur yağmasından korkuyorum çünkü her yer sarı turuncu olacak yağmurla birlikte fakat tabiki çıkacak olan toprak kokusu herşeye değer.

Buralara geldiğimden beri yaşadığımı hiseder oldum. Bir yandan da ne kadar geç kaldığımı anladım keşke buralarda doğsaymısımda bu güzel tabiatı insan eliyle bozulmadan önce de görebilseymişim. Tek tesellim hala gencim ve hayalimdeki doğal güzellikleri yapabilecek gücüm var. Tek ihtiyacım olan bir bahçe ve kendi ellerimle dikebileceğim turunç ağaçları. Şu an kısıtlı imkanlarla da güzel yaşanır diyerek balkonuma limon yada bulabilirsem turunç ağacı dikme hedefim var. Baharda bu mis kokuları evimin içine doldurabileyim diye.

Biraz önce bu yazıyı yazma ilhamı aldığım konu ise belkide size gülünç gelecek. Biraz önce Semizotu yemeği pişirdim. Kimi yörelerde pirpirim diye de geçer. Bahar gibi kokan başka bir sebze bence. Yemek piştikten sonra mutfağımı saran koku bunu yazmalısın dedi. Bu senin hayatında ilk defa pişirdiğin semizotu yemeği değil. Fakat belkide ilk defa kokusunu aldığımda beni gülümsetip yaşadığıma sükrettiren içimde bahar kıpırtılarına sebep olan bir yemek oldu.

Kokular bana çok şey anlatır. Zihnim aldığı kokuyu hemen bir olay ile  birleştirir ve ne zaman aynı kokuyu alsam o an o kişi yada o olay aklıma gelir. Sanırım çoğu insana oluyordur. Hemen o an a giderim. Bu kokuda bugün hafızama bir başka yerleşti. artık her pişirişte o an hissetiğim tazeliği güzelliği ve mutluluğu anımsıycam.

Hayatımın bu dönemimde yaşadığımı hisseder oldum dedim ya gerçektende kendimi çok saf ve temiz hissetmeye başladım. Geçen bir sohbette eşimede söyledim. Hayatımın en saf en net en temiz dönemini yaşıyorum diye. Hayatımda iş olmayınca görüşmek zorunda olduğum ama keyif almadığım insanlar  olmayınca entrika yok, dedikodu yok, hırs yok, sinir yok insan ister istemez saflaşıyor. Bu yazdıklarımı modern çalıma hayatında ve büyük şehirlerde yaşayıp ta benim hayatım asla yer almıyor diyemeyiz. İnsan istemesede içinde kötü duygular barındırıyor. Fakat şimdi hayat benim için öyle değil. İnsanlar yaşadığı ortamlara göre değişiyor bazen gelişiyor bazende geriliyormuş bunu anladım.


İlk defa bu baharla mutluluğu kokladım sanırım. Şimdiye kadar mutluluk tanımı yaparken gelip geçicidir bazen piyango gibi vurur derken aslında çok büyük bir yanılgıya düştüğümü farkettim. Hatta sanırım hayatımda ki çoğu olayı değerlendirirken yanılgılarım olmuş şimdi çok daha duru bir gözle görebiliyorum. Mutluluk insanın kendi üretebildiği birşey.

Eskiden aldığım kokuların bir anlamı yokken şuan aldığım her çiçek kokusu, her yemek kokusu beni mutlu ediyor ve şükretmeye sevkediyor. İstanbul dan ayrıldığımdan beri çok daha fazla şükreden bir insan oldum. Her sabah şükredecek bir sürü sebeple uyanıyor her akşam şükredecek bir çok konu buluyorum.


Sizlerede güzel kokulu mutluluk kokan günler dilerim.

Sevgiler

Alev







6 yorum:

  1. İyi bir dönemde olduğunuz,yazdıklarınıza yansıyor zaten..Ne güzel :)
    Semizotunu çok severiz biz,yemeğini de,salatasını da..Çok lezzetli bir ot gerçekten.
    Bir gün turunç ağaçları ile dolu bir bahçeniz olur umarım..
    Selamlar :)

    YanıtlaSil
  2. İyi dileklerinize çok teşekkür ederim. :) Bahçe için de AMİN :)

    YanıtlaSil
  3. Sevindim.
    İçten bir yazı olmuş. Eline sağlık.
    Kumkat ta al ltf.
    Bak şimdi canım salatasını çekti Pirpirimin.

    Keyifli anne

    YanıtlaSil
  4. Kumkat nedir? onu hiç duymadım.

    cahilim cahil :)

    YanıtlaSil
  5. Bahsettiğiniz bu farkındalık,iş hayatına araverince kendliğinden gelişen brşeymiydi?Herhangi bir girişiminiz oldumu bu konuda?
    Çok içten ve samimi paylaşmışsınız herşeyi,sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İş hayatımla beraber yaşadığım yer ve çevremdeki insanlarda değişti. Özel birşey yapmadım. Aslında kendime biraz vakit ayırıp hayatı ve kendimi gözlemlemek böyle hissettiriyor olabilir. Daha dingin bir insanım artık.
      Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil

Merhaba

Blogumu okuduğunuzda yorum bırakırsanız sevinirim. Ziyaret ettiğinizi ancak yorumlarınızdan anlayabiliyorum.
Teşekkürler