13 Ağustos 2014 Çarşamba

Hamile Günlüğü 2


Merhaba

Artık 30. haftadayım. Miniğime kavuşmaya az bir zaman kaldı. Fakat sıcaklarla hiç aram yok bu sene sıcaklar beni canımdan bezdirdi.  Normalde bu kadar etkilenmezken hamile iken cidden bu sıcak çok ağır geliyor. Umarım bir an önce havalar serinler.

Geçen ayki dr kontrolumde şeker yüklemesi yapılmıştı. Şekerim sınırda çıktığı için diyete başladım. Beyaz ekmek yok, şeker yok, pirinç yok kısacası vucutta şekere dönüşebilecek hiç bir yiyecek yok. Bol sebze Protein ve az miktar da meyve tabi proteinle birlikte. Zor bir 10 gün geçirdim. Hamile olup diyet yapmak çok gıcık birşey. 10. güne doğru baya bir asabiyet oldu bende :) diyetten sonra yaptığım ölçümler de şekerim normal çıkmaya başladı. Gereklimiydi gereksizmiydi böyle birşey bilmiyorum. Fakat bir iyi yanı bu ayı kilo almadan tamamladım.

Geçen ay içinde 2 kez diyare oldum. Yaz aylarının handikapı sanırım. Birinde serum alarak geçirdim. Diğeri neyse ki serumsuz geçti. Dışarıda mümkün olduğunca yemek yemiyorum. Yemeklerimi yanımda taşıyorum. Benim için biraz zor oluyor ama tedbir. Tabi beni görenlerde iyiki hamile yani abarttı diye düşünüyor olabililer ama yapacak birşey yok :)

Bayram münasebetiyle son kez İstanbul'a gittik. Gitmişken de daha çok çeşit olduğu için bebişe park yatak aldık. Birkaç kıyafet aldık ve arabalara baktık. Çeşit çeşit araba var. Hatta abartmışlar diyebiliriz. 3 bin liraya bebek arabasımı olur kardeşim bu ne? Üzerine biraz daha para koyup otomobil alabiliyoruz :) Araba almadık değerlendirme aşamasındayız. :)


28. haftam da kontrolum vardı. Gittik gördük miniği. büyümüş. 1238 gr 38 cm olmuş. Dr boyu uzun olacak şuan normal haftasından 1 hafta ileride dedi. Bakalım doğunca ne olacak :) Oldukça hareketli hatta bazen o hareketler beni yoruyor. Tabi hareket etmesi çok iyi birşey miş. İyi beslendiğini ve iyi oksijen aldığını gösteriyormuş. İçim rahatladı. Eşimle kan uyuşmazlığımız olduğu için bu haftada bir iğne olmam gerekiyor. Bunun için cumartesi günü hastanenin yolunu tuttuk.

Prosedür prosedür derken sinirlerimiz gerildi. SSK liyim ve yapılan işlemlerin sonucunda bu iğneyi SSK nin ödemediğini öğrendik. Üstelik pahalı bir iğne imiş. Her fırsatta vergi ödediğimiz yıllarça çalışığ prim ödediğimiz sigorta sistemimiz bu iğneyi 2 durumda ödüyormuş. Birincisi bebeğimi kaybedersem. Ki bebeği kaybettikten sonra alsınlar o iğneyi kendilerine yapsınlar. İkincisi doğumdan sonra olur da 2. bir bebek olursa diye ilk ki ne oldu. İlk i doğarken anne de oluşabilecek hasarlara ne oldu. Bunları yaşarsan eğer bu iğnenin %80 inin karşılıyor. Bizde hizmetlerimizin ve vergilerimizin karşılığını alabiliyoruz. Onun dışında ödemiyor. Şükürler olsun ki o iğneyi yaptırabilecek gücümüz vardı. İğne 163 TL bu arada. Peki ya imkanı olmayanlar.... Onlar ülkemizde ki bir çok insan gibi kaderleri ile baş başalar. Kader der geçeriz ne olmuş. Çok sinirlendim.

Şu tvlere çıkıp bu hükümet sağlıkta şunu çözdü bu hükümet eğitimde bunu çözdü. Valla ben ne sağlıkta ne eğitimde devletin hiç bir şeyinden yararlanamıyorum. Yararlanmak içinde herhalde onlardan olmak gerekiyor.

Bu arada Buse yi de sıkı bir kampa aldım. Ağustos böceği misali bütün bir temmuz ayında yan gelip yatmış benim güzel kızım. Şimdi acısını çıkarıyoruz. Eylül e az kaldı ve bu sene zorlu bir yıl olacak. Onun için kitap okumalarına ve test çözümlerine hız verdik. Tabi Buse bu durumdan pek hoşnut değil. Fakat arkadaşlarının da aynı durumda olduğunu gördükten sonra  kabullenmek zorunda kaldı. Hiç kolay olmadı kabullenmek. Nedir bu yeni nesilin kitaplara  karşı olan bu ilgisizliği bilemiyorum.


Sevgiler
Alev